12 Şubat 2012 Pazar
Filmler*
Geçenlerde Tomboy'u izledim birden küçüklüğümdeki anılarım canlandı gözümde ne kadar saf,temiz olduğumu hatırladım gerçekten çocukluk başka şey.Bütün sorunlarının yüzeysel olması,sürekli oyun peşinde olman ve en önemliside hiç bir şey için sorumluluk duymaman bunlar güzel şeylerdi gerçekten keşke hep çocuk kalsaydım,biraz melankolik olucak ama hayallerimle mutlu mesut yaşasaydım diyorum bazen kendi kendime.Evet biraz durağan ama gerçekten de güzel bir filmdi ama keşke sonu biraz daha uzun olsaydı,ama sonra film işte tadında bırakılması da önemli tabi.Bazen gerçekten A Single Man'deki adamın da dediği gibi hep uyumayı istiyorum hiç uyanmasam hep rüyalarımda hayallerimde falan kalsam istiyorum akşamları bir an önce o güzel sıcak yatağıma dalıp her şeyi kendimi,günü unutup huzurlu bir şekilde kalmayı istiyorum sadece.Bazen böyle çok mu melankolik oluyorum bilmiyorum ama gerçekten uyanmak istemediğim çok oluyor.Gerçeklerden kaçma isteği sorumluluklardan kaçma isteği falan işte benimkisi.Neyse filmi herkez beğenmeye bilir bir çok kişide beğenmemiş,zaten böyle durağan bağımsız filmler de herkez beğenilsin diye yapılmaz.Ama gel gelelim film gerçekten güzeldi durağan ama sıkıcı olmamasının sebebi benim için gayet içimizden bir hayatı normal bir günümüzü aktarıyor gibi anlatmasıydı ben keyifle izledim filmi.Asıl dünde Zenne filmini izledim en sonunda ne zamandır merak ediyordum çünki.Oda başlardan biraz durağan geldi ama sonra filme karakterlere falan alışınca devamı geldi filmin,Ahmet Yıldızın hayatından esinlenerek yapılmış bir film iyikide yapılmış diyorum bazı şeylere dikkat çekmek adına önemli bir şey çünki.Gerçekten oda çok güzel bir filmdi benim çok hoşuma gitti.Bazı yerlerde çok duygusal,ne kadar aciz bırakıldığımızı gösteren farklı sebeplerden dolayı ne kadar yanlız olduğumuzu gösteren bazı yerlerde de gayet komik öğeler vardı filmde.Filmin bazı yerlerinde zaman zaman gözlerim doldu falan özellikle Ahmetin vurulma sahnesinde Allahım sen böyle cahil beyinlerden bizi koru,ne oldu yani şimdi çocuğu öldürdünde yani ne güzel yaşıyordu yani oldum tabi daha duygulu bir şekilde:) Filmde benim çok hoşuma giden bir replikte Canın bir kadına fal baktığı sahne geldi aklıma kadına işte ''havada aşk kokusu var seziyorum'' falan diyor kadında buna gayet doğal bir şekide dönüp ''aşkın bokunu çıkartırsanız tabi kokar''diyordu o sahne çok hoşuma gitmişti gerçekten.Onun dışında Canın annesiyle olan ilişkisi gelip annesine askerliğe gidiceğini söylediği sahne gerçekten çok duygusaldı ağlamaları falan.Canın ağbisinin ne kadar aciz ve zavallı olduğu Canı annesinin ne olursa olsun kabül etmiş olup onu çok sevmesi onu herşeyden sakınması çok güzeldi bunlar.Şöyle yine çok güzel filmler izliyesim var bu ara aslında aklımda çok kült olmuş işte bağımsız falan filmler çok varda bu sene okulda son senem artık onu da düşünmem lazım bir yandan o yüzden fazlasıyla filmlere eğilemiyorum.Hayırlısıyla bu seneyi bir atlata bilirsem evde bütün gün birbirinden güzel filmler diziler izliyesim var:D
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder